merhaba nalan

made in heaven
yusuf hayaloglu’nun kisik sesiyle cok guzel okudugu bir siiri.

merhaba nalân... bu sen misin,
yoksa sen mi sandim;
biri cimdiklesin beni...
soyle isiga gel de goreyim,
beni dumduz eden,
o yalandan da yalan gozlerini...

merhaba nalân...
amortiden mi ciktin guzelim?
bak yine sapsal ettin bizi...
oysa ne guzel unutmustuk
ve ne guzel sona ermisti,
o gerzek pembe dizi! ..

hani, son bolumde sen yamuk yapip
fabrikator nubar bey’in
tarabya koskune gitmistin...
hani, arkadasim halit akcatepe’nin yaninda
beni acayip refuze etmistin...
ve iste o an gozumde,
eskicinin bile almadigi
bir eski esya gibi, bitmistin! ..

merhaba nâlan..
pismanliklar denizinin biletsiz yolcusu...
merhaba, artist olma hayallerinin
ikinci sinif karakter oyuncusu! ..

vay anasini sayin seyirciler,
vay anasini be... vay anasini! ..
bak, simdi aglarim ha,
tez kapatsin biri,
gozlerimin bozuk vanasini! ..

oysa, o zehir kusan fabrika yolunda
beraber islanmistik biz, nice yagmurda.
ve o gun, nubar bey’in carpip kactigi
bir hayvancagizdi inleyen,
yol kenari camurunda.

ve hep kendine ayirdigin
o bencil yuregin,
bir de o gariban kopege sizlamisti.
ve ben, ilk defa seni boyle bilmistim,
ve damarlarim ilk defa boyle cizlamisti! ..

merhaba nâlan... merhaba!
yoksul mahallemizin en havali kizi.
merhaba, yanlis aglara takilmis
muhtesem deniz yildizi! ..

ben sana bakinca, dolardim bulut gibi
dolardim da bir turlu yagamazdim...
sen bana bakinca,
bir aglamak dugumlenir bogazimda,
gurur yapar, aglamazdim...

ne duskundum sana be!
hani hayvanlar yavrusunu yalarmis,
aynen oyle...
ne tutkuydu bizimkisi be!
hani ferhat daglari nasil delermis,
aynen oyle...
ve o nasil gidisti be!
hani bir tren gelir de uzerinden gecermis,
aynen oyle...

of nâlan of! ..
sen benim neler cektigimi bilsen,
bunu bilmekten olurdun...
su kadarini soyleyeyim:
hani tas olsan,
yani tas olsan;
ortadan ikiye bolunurdun...

gitme nâlan, dur!
tekrar gitme ne olur! ..
aldiris etme sacma sapan sozlerime.
yoo... hayir, aglamiyorum,
galiba cigaranin dumani kacti gozlerime.

belki de sen hakliydin,
bu mahallede ne bahtin acilir,
ne de boyun uzardi.
ustelik annen olmustu
ve sokaginiz,
acini kaldiramayacak kadar dardi...

terso gidiyordu hersey...
milllet isi-gucu birakmis,
aklini bize takiyordu.
altimizda cul yoktu,
ustumuzde dam akiyordu.
arap kizi camdan bakiyordu...

sen gittikten sonra ben,
hic sorma...
el attigim her isi, cok gecmedi batirdim.
cunku seni unutmanin tek yoluydu;
butun kazancimi saraba yatirdim.

ama gelinligin duruyor.
baba yadigari cumbali evi de satmadim.
yalanim varsa kalkmayayim suradan:
ben seni bir tek gun,
bir tek gun bile unutmadim! ..

merhaba nâlan,
merhaba uzgun melek.
merhaba kadersizim, talihsizim.
merhaba titreyen elim, sanciyan belim,
agriyan dizim, vazgecilmezim! ..

ama necdet tosun oldu nâlan,
artik yemekleri sen,
salatayi da ben yapacagim.
sami hazinses kadar olmasa da
bahceyi sevdigin ciceklerle donatacagim.

kemal sunal da oldu nâlan,
iyi kalpli amcalari birer-birer ugurladik.
ve dunya kirlendi,
filmler bozuldu
o masum sevdalar yasanmiyor artik...

sen varsin, ben varim.
bir de, acimasiz bir dunya var disarida...
esas film simdi basliyor,
ve butun koltuklar bombos bu sinemada! ..

merhaba nâlan, merhaba! ..
sen ortada sican, ben saskin korebe...
ulan seviyorum seni be! ..
ulan, nereden inceldiyse,
oradan kopsun be! ..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol